Merhaba plaza ve ofis çalışanı
Kısa zaman önce Koton işçilerinin sosyal medya üzerinden başlattıkları sendikalaşma süreçlerini ve ardından gelen işten çıkartmaları muhtemelen takip etmişsinizdir. H&M firmasında zafer kazanılmasının ardından Koton’da da zaten başlamış olan sendikal mücadele hız kazandı. İşçilerin örgütlenmesinin hızlanmasının ardından, bu süreçle ilgili bir sosyal medya hesabını takip ettikleri için Koton patronu bu hesabı takip eden çalışanlarının işlerine son verdi.
İşçilerin sosyal medya üzerinden işten çıkarmaları ve mevcut çalışma koşullarını ifşa etmesiyle koton boykot kampanyası başladı. Koton’un patronu çekingen bir geri adım atarak zaten tesis etmesinin zorunlu olduğu ama uygulamadığı shift sistemini düzenledi ve çalışanların yemek ücretlerini 2 TL arttırdı. Şimdi geldiğimiz noktada Koton’da sendikal örgütlenme artmakta ve Toplu İş Sözleşmesi için koşullar her geçen gün daha da olgunlaşmakta.
Ancak Koton’da yaşananlar sadece bir firmada yaşanan olumsuzluklar değil. Artık hayatımıza girmiş AVM’lerde ve tüm zincir mağazalarda çalışanlar; düşük ücret, mobbing, esnek çalışma, güvencesizlik, zorunlu ve ücretsiz fazla mesai uygulamalarına maruz kalıyor. Aklınıza gelebilecek neredeyse tüm zincir mağazaların çalışanları asgari ücret alıyor. Çoğu yabancı sermayeli, yağlı teşviklerden yararlanan, vergileri affedilen firmalar ise karlılıklarını korumak adına sömürü düzeninin devamı için çaba sarfediyor. Karlılıklarını koruyamayacaklarını hissettikleri an ise konkordato ilan edip çalışanlarının ücretlerini vermiyor.
Biz de Kaç Bize Gel olarak başta Koton çalışanları olarak perakende sektöründe çalışan işçilerin bu mücadelesini destekliyor ve ihtiyaç olması halinde elimizden gelecek tüm yardım ve desteği sunmayı taahhüt ediyoruz. İş güvenliğinin sağlandığı, insanlık onuruna yakışacak ücretlerin alındığı, sistematik psikolojik şiddetin son bulduğu, zorunlu ve ücretsiz fazla mesai uygulamalarının kaldırıldığı bir gelecek kaf dağının ardında değil.
Kaç Bize Gel